Verimli ders çalışma yollarını öğrenmek isteyen öğrencinin, önce bu yönde olumlu alışkanlıklar kazanmaya kararlı ve niyetli olması gerekir. Buna karar verdikten sonra ders çalışmasını aksatan ya da kolaylaştıran alışkanlıklarının bir listesini yapmalıdır.
Ana, baba ve öğretmenlerin öğrenciden genel beklentisi, onların "derslerine çok çalışıp, başarılı olmaları" yönündedir. Beklenti böyle olunca başarısızlığın nedeni, "yeterince çalışmamak" olarak görülmekte ve öğrenciden sürekli daha çok çalışması istenmektedir. Oysa gerekli olan "Bilinçsizce çok çalışmak" değil; verimli ders çalışma yollarını iyi bilerek ve bunlardan gereğince yararlanarak etkili çalışmaktır.
Verimli ders çalışma yollarını öğrenmek isteyen öğrencinin, önce bu yönde olumlu alışkanlıklar kazanmaya kararlı ve niyetli olması gerekir. Buna karar verdikten sonra ders çalışmasını aksatan ya da kolaylaştıran alışkanlıklarının bir listesini yapmalıdır. Bir yandan listede yer alan olumsuz alışkanlıklarını bırakmaya çalışırken öbür yandan da olumlu alışkanlıklarını pekiştirmek için çaba göstermelidir. Çalışma ve denemeler, olumsuz alışkanlıklar atılıncaya, olumlu alışkanlıklar iyice yerleşinceye kadar sürdürülmelidir.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YOLLARI NELERDİR?
I- AMAÇLARINIZI BELİRLEYİNİZ
Her çalışma bir amaca yönelik olmalıdır. Bu amaçlar, bir problemin çözümünü öğrenmek, bir yazıdaki ana düşünceyi bulabilmek vs. olabilir. Bunları iyi belirleyerek çalışmaya başlayan kişiler, bu yakın amaçlara ulaşa ulaşa sınıfını geçmek, okulunu bitirmek ve sınavı kazanmak biçiminde özetlenen uzaktaki amaçlarına da ulaşmaktadırlar.
II- PLANLI ÇALIŞINIZ
Birden çok iş ya da ders üzerinde aynı günde çalışmanız gerektiğinde hangisinden işe başlayacağınızı bilemediğiniz ya da çalışmaya başlamak için karar veremediğiniz anlar oluyor mu? Bu soruya yanıtınız "evet" ise, sizin planlı çalışmayı bilmediğinizi kolayca söyleyebiliriz. Bu tür bir durumla, yani aynı zamanda birden çok dersi çalışmayla yüz yüze geldiğinizde, dersler-den her birinin üzerinizde yarattığı ruhsal baskı, bunlardan herhangi birine kendinizi tümüyle vermenizi engelleyerek ve verimsiz biçimde işlerden birini bırakıp ötekine atılmanıza neden olacaktır.
Bu tür kararsızlık ve karışıklık ancak hangi dersi ne zaman yapacağınızı belirli bir sıraya koymakla yani "Karar Vermekle" ortadan kalkar. İşte çalışmada plan; "nasıl", "ne zaman" ve "nerede" çalışacağınıza karar vermek demektir.
Öğrenciler günlük ve haftalık bölümleri de olan aylık çalışma planlarında;
1- Hangi derslere, haftanın hangi günleri çalışacaklarını,
2- Geçmiş konuların tekrarına ne zaman yer vereceklerini,
3- Sınav tarihlerini,
4- Hazırlayacakları ödevlerin neler olduğunu ve zamanını,
5- Planlarına aldıkları, ancak çeşitli nedenlerden ötürü zamanında yapamadıkları çalışmalarını ne zaman tamamlayacaklarını,
6- Dinlenme, müzik dinleme, televizyon izleme, spor yapma sinema ve tiyatroya gitme gibi ders dışı etkinliklere ne zaman yer vereceklerini göstermelidirler.
Günlük çalışma çizelgelerinde; okulda geçen saatler, ders çalışma, eğlenme, dinlenme, ev işlerine yardım ve uyku saatleri gösterilmiş olmalıdır.
Çalışmaya başlayacağı zaman kendini yorgun ve isteksiz hisseden öğrenci çalışma saatlerini yanlış seçmiş demektir. Beklemeden günlük çalışma çizelgesinde gerekli değişikliği yapmalıdır.
III- ZAMANI VERİMLİ KULLANINIZ
Öğrenciler bedensel, zihinsel, duygusal yapıları, ilgileri ve yetenekleri bakımından birbirlerinden farklıdırlar. Bir öğrencinin isteyerek çalıştığı ve hemen öğrendiği bir dersi bir başka öğrenci zor öğrenebilir. Bir başka öğrenciyse çabuk yorulabilir ya da çalışmak istemeyebilir. Bu nedenle bir ders ya da konu içinde ayrılacak süre öğrenciden öğrenciye değişir. Her öğrenci zamanı kendine göre ayarlamalıdır.
Bir saat çalıştıktan sonra araya 5-10 dakikalık dinlenme koymak yararlı olur. Bu sayede bir saatlik çalışma sonunda dağılan dikkat ve azalan verim tekrar kazanılır.
Ders çalışmak için gerekli gücün toplanabilmesi bakımından eğlenmeye ve spora da zaman ayrılmalıdır. Ancak bu süre gereğinden fazla olmamalıdır.
IV- VERİMİ AZALTICI ETKENLERİ ORTADAN KALDIRINIZ
Çalışmaya başlamadan önce, yorgunluk, uykusuzluk, ağrı, sızı, elem duygusu, korku, öfke, aşırı kaygı, fazla heyecan, endişe, açlık, aşırı tokluk, aile dertleri, normalin altında ve üs-tündeki fiziki şartlar (çok sıcak, çok soğuk gibi) acelecilik, telaş, araç ve gereç noksanlığı gibi etkenlerin elden geldiğince giderilmesi gerekir.
V- UYGUN BİR ÇALIŞMA ORTAMI SEÇİNİZ
Çalışma yerinin seçimi çok önemlidir. Çalışma yeri derli toplu, yalın elden geldiğince sabit ve sakin olmalı, ayrıca ışık, ısı gibi fiziksel sorunları da çözümlenmiş olmalıdır. Ayrı bir yerin sağlanamaması çalışmadan kaçmanın bir nedeni olmamalı, elverişsiz koşullarda da ders çalışmaya alışmalıdır.
Yatakta, koltukta ve divanda uzanarak çalışmak, dikkatin toplanmasını güçleştirecek, öğrencinin çalışmak için daha çok zaman yitirmesine neden olacaktır.
VI- DİKKATİNİZİ UYANIK TUTUNUZ
İnsanda dikkat her an vardır, önemli olan bunun çalışılan konu üzerinde toplanabilmesidir. Sevilen ve ilgi duyulan bir konu, dikkatin uyanık tutulmasına yardım eder. Daima belirli yerler-de çalışmak, gürültünün bulunmadığı ortamlarda çalışmak, sandalyede oturarak çalışmak, masada gerekli araçlar dışında başka şeyler bulundurmamak, çalışma yerini 18-20 derece sıcaklıkta tutmak, işleri sıraya koymak, işleri bitirmede kendinizle yarış kararı almak, her seferinde bir çeşit işle çalışmak dikkatin dağılmasını önleyici yöntemlerdir.
VII- ARAÇ - GEREÇ VE KAYNAKLARDAN YARARLANINIZ
Öğrenci, herhangi bir konunun öğrenilmesinde, basılı araçlara ne kadar baş vurursa, öğrenme ilgisi ve zihinsel yetileri de o kadar çok genişleyecektir.
Basılı öğrenme araçlarından yararlanmada çizelge grafik, harita ve resimlerin özel bir önemi vardır. Bunlar sayfalarca anlatılan bilgileri topluca ve bir arada vererek o konunun kavranmasına yardımcı olmaktadırlar.
VIII-ÇALIŞMAK İSTEYİP DE ÇALIŞAMAMA
Çalışmaya başlamak konusunda güçlük çeken öğrenciler bu güçlüğü şöyle dile getirirler:
"Çalışmam gerektiğini biliyorum ama çalışamıyorum."
"Kitabımı açıyorum ve kitaba bakarak öyle oturuyorum."
"Bilmiyorum neden bir türlü dersin başına oturamıyorum."
Çalışmaya başlamanın bu öğrencilere zor gelmesinin sebepleri şunlardır:
Ders çalışmak için öğrencinin kendine ait bir sebebi yoksa yeterince verimli çalışması mümkün değildir.
Çalışmaya başlamak ve sürdürebilmek için çalışma sebebinizi belirlemeniz (amacınızı saptamanız), zamanınızı öncelikleriniz doğrultusunda düzenlemeniz, çalışmak için kendinizi düzenlemeniz, çalışma ve başarı konusunda endişelerinizi ve olumsuz düşüncelerinizi ortadan kaldırmanız gerekmektedir.
Çalışmak istedikleri halde çalışamadıklarını söyleyen öğrencilerin büyük çoğunluğu, çalışmak için kendilerine ait gerçekten benimsedikleri bir sebepleri olmayanlardır. Bu durumda olan öğrencilere doğru bir arkadaş grubu seçerek çalışma proğramlarınızı yapma ve uygulamalarını öneririz.
Çalışmakta zorlanan bütün öğrencilere söyleyeceğimiz son söz şudur: Bir büyük yarışta başarmak için terlemek ve zorlanmak kaçınılmazdır. Terlemeden ve zorlanmadan başarıya ulaşmak mümkün değildir. Bir yarışa başlarken bunu göze almak gerekir.
Çalışmaya başlamak veya sürdürmekte büyük güçlük çeken öğrencilere yapılabilecek öneri, bir veya iki arkadaşıyla birlikte günlük veya haftalık çalışma proğramı oluşturup, bu proğramı beraberce uygulamalarıdır. Sosyal uyum ve grup baskısı eğer doğru arkadaşlar seçilmişse, çalışmaya başlamayı kolaylaştırır, dikkat kopmalarını azaltır.
ÇALIŞMAYI SÜRDÜRMEK
"Zihnin Dağılmasını Önlemek"
IX - DERSE HAZIRLIKLI GELİNİZ
Başarılı olmanın yollarından biri de derslerin işlenmesine etkin olarak katılmaktır. Derslerde sürekli edilgin durumda kalan öğrencilerin işlenen konuları anlamaları zordur. Öğrenciler okula gelmeden önce, o gün işleyecekleri konuları gözden geçirmelidirler. Bu sayede hem derslerin işlenişine katılmak için gerekli güveni kazanırlar, hem de öğretmenin anlattıklarını daha kolay anlarlar.
Gerek işlenecek konulara hazırlanırken, gerekse işlenen konular gözden geçirilirken, anlamakta zorluk çekilen yerler belirlenmeli, bu konularla ilgili sorular hazırlanıp, derste öğretme-ne sorulmalıdır. Öğretmenlerin derse hazırlıklı gelen, soru soran, derse kalkan öğrencileri da-ha çok sevdikleri de unutulmamalıdır.
X- NOT TUTUNUZ
Öğrencilerin büyük bir kısmı not tutma tekniğini bilmemektedir.
Not tutarken;
1- Anlatılanlar öğretmenin ağzından çıktığı gibi değil, anlaşıldığı gibi yazılmalıdır.
2- Öğretmenin anlattığı konunun ana fikri ve anlamları kavranıncaya kadar beklenilmelidir.
3- Zamanın çoğu yazmakla değil, dinlemekle, fikirleri kavramaya çalışmakla geçmelidir.
4- Konu; grafik, şekil, istatistik vb. bilgilere dayalı olarak anlatılıyorsa notlar arasına bunlarda alınmalıdır.
5- Önemli fikir ve paragrafların aynen yazılmasında fayda vardır.
6- Yazıların düzgün ve okunaklı olmasına önem verilmelidir. Önce müsvette yapma, sonra temize çekilme yoluna gidilmelidir.
XI - ETKİN DİNLEYİN
İyi not tutmanın anahtarı iyi dinlemektir. Size anlatılanları duymanızın onları dinlemiş anlamına geldiğini bilirsiniz.
Şimdi sizin etkin bir dinleyici olmanızı sağlayacak 6 basamaktan oluşan İFİKAN adlı bir yaklaşım bahsedelim.
"İ" İLERİYE BAK dersi dinlerken öğretmenin anlatmakta olduğundan kalkarak daha sonra söyleyeceğini önceden tahmin etmeye çalışın. Bunun 4 yararı vardır.
3 aşamada "ileri bak" mak mümkündür.
"F" FİKİRLER Size önemli fikirlere kulak kabartmanız gerektiğini hatırlatır. Ders konusu bir konunun temelinin oluşturan belirli fikirleri içerir. Bu fikirlerin neler olduğuna dikkat edin. Genellikle anahtar fikirler örneklerle, açıklamalarla, kanıtlarla desteklenir ve sık sık tekrarlanır. Kendi kendinize sürekli olarak şu soruları sorarak anahtar fikirleri bulabilirsiniz.
Bu sorularla anahtar fikirlere, temel fikir ve kavramları bulmanız mümkün olacaktır.
"İ" İŞARETLER okul bir oyundur. Bu oyunun kurallarını bilerek ve buna uyarak oynarsanız hem başarılı olur hem de bu oyundan zevk alırsınız; İşte öğretmenlerin işaretlerine karşı dikkatli ve uyanık olmak okul oyununun en zevkli yönlerinden biridir. Bir öğretmen hemen hiçbir zaman açık açık bu sınav sorusudur demez ancak bir konunun önemli bir noktasını anlatırken belirli kelimeler kullanarak veya ses tonunda farklılıklar yaratarak size ipucu anlamına gelecek işaretler verir.
Mesela bunlar; önemli, başlıca, can alıcı, şunu unutmayın ki, burada esas fikir, örneğin, bunun tersine, aynı zamanda, benzer şekilde, buna ek olarak vb kelimeler olabilir.
"K" KATIL aktif bir dinleyici olabilmek aynı zamanda eldeki imkanlardan en iyi biçimde yararlanmayı gerektirir. Bunun için yapmanız gerekenler şöyle sıralanabilir.
Anlattığı konuyla ilgilenildiğini görmek öğretmeni memnun eder. Böyle bir yolla katılımda bulunmanız aynı zamanda öğretmeninizi de cesaretlendirir.
"A" ARAŞTIR anlamına gelmektedir. Bunun için:
"N" NOT TUT anlamına gelir. Not tutmak, duyduklarınıza mantıklı bir çerçeve sağlayarak dersi etkin bir şekilde dinlemenize yardımcı olur. Not tutmak öğrenme olayının ön şartlarını yerine getirmeye imkan verir. Bunlar;
Not tuttuğunuz zaman notlarınızı bütünüyle düzenleyebilmeniz için fikirlere ve önemli noktaları araştırmak gereğini duyarsınız. Not tutmak, öğrenilen malzemenin hatırda tutulmasını dolayısıyla unutulmayıp kişiye "mal olmasını" sağlar. Bu da eğitim başarısını yükseltir. Not tutulmadan dinlenen bir ders veya konuşma önemli ölçüde ziyan edilmiş-hiç değilse yeterince yararlanılmamış-bir zamandır.
XII - VERİMLİ OKUYUNUZ
Okuma, öğrenmenin en temel yoludur. Öğrenmede hızlı okuma önemli ve gereklidir. Hızlı okumayla hem okunanlar daha iyi anlaşılır, hem de zamandan kazanılır. Okuma hızı lise öğrencileri için yaklaşık 200 - 250 sözcüktür. Bu hız okunulan yazının niteliğine ve okumanın amacına göre ayarlanmalıdır. Vakit geçirmek amacıyla bir hikaye veya roman okurken okuma hızı oldukça yüksek olabilir. Ama okuma yorum yapma, eleştirme özet çıkarmak için yapılıyorsa okuma hızı yavaş olmalıdır.
Hızlı okumanın en önemli yolu sesiz okumadır. Sessiz okuma hızı arttırdığı gibi anlamayı da kolaylaştırır. Hızlı ve anlamlı okuma becerisi kazanabilmek için bol bol okuma çalışmaları yapılmalıdır. Önce gazete, öykü ve roman gibi şeylerle işe başlamalı giderek boş zamanları okuyarak değerlendirme alışkanlığı kazanılmalıdır.
HIZLI VE ETKİN OKUMA YÖNTEMİ (İSOAT)
Bu yöntem kitaptan okuyarak öğrenmeyi kolaylaştıran ve sınav başarısını yükselten bir yöntemdir. Bu yöntemle okuma 5 basamaktan oluşacak şekilde şöyle düzenlenmektedir.
"İ" İZLE (Göz At) bölüm içinde ne anlatılmak istediğini anlayabilmek ve genel bir fikir edinmek amacıyla baştan sona 3-4 dakika süreyle göz gezdirin. Bu göz gezdirme işlemi sırasında bölümdeki ana başlıklar, alt başlıklar, koyu renk veya italik harflerle başlamış yerleri, şekil, grafik ve resimlerin alt yazıları, paragrafların ilk ve son cümlelerini, varsa bölüm özetini okuyun.
Böyle sistemli bir göz atma işlemiyle yazarın anlatmak istediği ana fikir ve önemli noktaları bulmuş olursunuz
"S" SOR Kitabın veya bölümün içine dalmadan önce kendi kendinize o bölümü okumakla ne kazanmak istediğinizi sorun...
"Bu bölümü veya kitabı neden okuyorum?"
"Beni özellikle neler ilgilendiriyor?"
Bu soruları çıkartmak için bir yol da göz attığınız bölümdeki başlıkların, alt başlıkları, koyu renk basılmış yerlerin soruya çevrilmesidir. Bu tür soruların çıkartılması sorularınızın cevaplarını arayarak ve bir amaç gözeterek okumanızı sağlar.
Soruları çıkartırken şu noktalara özellikle dikkat edin.
"O" OKU Bu aşamada daha önce çıkardığınız sorulara cevap bulmak amacıyla okumaya başlayın. Okuma sırasında kitap üzerine işaretlemeler yapmalı, karton veya kağıda soruların cevapları yazılmalıdır.
Yazılan ve işaretlenenler arasında konunun ana fikrinin ve anahtar kelimelerin bulunması gerekir.
Cevaplar kağıda veya kartona yazılırken önemli olan ana fikrin ve ona bağlı kavramların seçilmesi (tanınması) yazılması ve iyice öğrenilmesidir. Çünkü sınavda bunların hatırlanması ipucu görevi görecek ve bir şartlı refleks biçiminde onlara bağlı yardımcı fikirler ve ayrıntılar hatırlanacaktır.
İyi yazılmış bir kitapta ana fikri yakalayabilmek için 4 noktaya özel dikkat harcamak gerekir.
Bu kelimelerden bazıları şunlardır: (çoğunlukla, sonuç olarak, özet olarak, kısacası, her zaman.)
Bu kelimelerden sonra daima konuyla ilgili önemli fikirler gelir.
Bu işlemlerin 15- 25 dakikada tamamlanması gerekir.
"A" ANLAT Bu aşamada kitap ve defterleri kapatarak sadece karta veya notlar çıkartılan kağıda göz atarak soruların cevabını kendi kendinize ve sesli olarak anlatınız.
Anlatma sırasında önemli notları ve anahtar kelimelerin kullanılması esastır. İhtiyaç duyulursa notlara bakılabilir. "Anlat" aşaması yöntem içindeki önemli bir adım olduğu için atlanmaması gerekir.
Yüksek sesle tekrarın 4 yararı vardır.
"T" TEKRARLA Bu aşamada karton ve notlar kaldırılarak bölümün baştan sona tekrar edilmesi gerekir. Bunun süresi yaklaşık 4-5 dakikadır.
Hafızadan tekrarlanamayan bilgi öğrenilememiş demektir. Eğer hatırlamakta zorluk çektiğiniz bölümler varsa atlayın ve onları daha sonra ele alın.
Öğrendiğinizden emin olmanız için sorunun, ana fikri ve anahtar kelimeleri çağrıştırması ve cevabın zincirleme olarak hatırlanması gerekir.
Öğrenmek için ders başında çok vakit geçirmek değil, çok sayıda tekrar yapmak gerekir.
Bu yöntemle ders çalışırken bir bölümü 20-40 dakikada okunup özetlenmesi gerekir. Yöntemi öğreninceye kadar kısa bir süre için, bu süre uzayabilir. Yöntemi öğrendikten sonra bu süreye uymak için zorluk çekmeyeceksiniz. Ayrıca bu yöntemle çalıştığınız bir dersi hem daha iyi hatırlayacaksınız, hem de daha kolay tekrarlayacaksınız. Kısacası bu yöntemle çalıştığınız dersi gerçekten öğreneceksiniz.
BAŞARI DİLEKLERİMİZLE!
Kaynak: Üstün Başarı – Acar BALTAŞ
Adres:
FATİH MAH. 1664 SK. OĞUZHAN KIZ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ BLOK NO 5 BUCAK / BURDUR
Telefon
0 248 325 41 40