İletişim, duygu, düşünce veya bilgilerin karşılıklı paylaşılması olarak tanımlanabilir. İletişimin temeli anlaşmaktır. İyi bir iletişimci hem kendi iç dünyasını (duygu, düşünce ve tutumlarını) iyi tanır, hem de karşısındaki kişinin davranışlarını gerçekçi bir şekilde değerlendirmesini bilir.
İletişim, duygu, düşünce veya bilgilerin karşılıklı paylaşılması olarak tanımlanabilir. İletişimin temeli anlaşmaktır. İyi bir iletişimci hem kendi iç dünyasını (duygu, düşünce ve tutumlarını) iyi tanır, hem de karşısındaki kişinin davranışlarını gerçekçi bir şekilde değerlendirmesini bilir.
Ergenlik dönemindeki öğrenciye ailesinin yapabileceği en büyük yardım sağlıklı iletişim kurmaktan geçer. Ancak zaman zaman, istemeden de olsa, iletişim sorunları dolayısıyla çatışmalar yaşanabilir. Aşağıda verilen İletişim Engelleri yapılan yanlışlıkları göstermektedir.
İLETİŞİM ENGELLERİ:
1. Emir vermek, Yönlendirmek: Bu iletiler çocuğun duygularının önemsiz olduğu mesajını verir. Çocuk ebeveyninin istediğini yapma zorunluluğunu hisseder.
2. Uyarmak, Gözdağı vermek: Bu iletiler de emir verme ve yönlendirmeye benzer; ancak çocuğun vereceği yanıtın karşılığı olacak tümceleri de içerir. Çocuğun isteklerine saygı duyulmadığı mesajını verir. Bu durum çocukta öfke ve düşmanlık yaratır.
3. Ahlak dersi vermek: Bu tür ilişkilerde otoritenin ve zorunlulukların gücü çocuğa karşı kullanılır. "Yapmalısın, etmelisin" mesajlarını iletir ve çocuğu karşı koymaya zorlar.
4. Öğüt vermek ve çözüm önerileri getirmek: Çocuğun sorunlarını kendi kendisine çözecek yeteneğinin olmadığına inanıldığını gösterir.
5. Öğretme, nutuk çekme, mantıklı düşünceler önerme: Bu durum aile içinde o anda herhangi bir sorun yokken çocuklar tarafından kabul edilebiliyor; ancak, sorun anında bu durum kabul edilmiyor ve daha fazla çatışmalara neden oluyor. Mantıklı düşünceler önerme çocuğun mantıksız ve bilgisiz olduğuna dair mesaj iletir.
6. Yargılamak, eleştirmek, suçlamak, aynı düşüncede olmamak: Bu iletiler çocuk üzerinde diğerlerinden daha fazla olumsuz etki yapar. Bu değerlendirmeler çocuğun benlik saygısını düşürür. Çocuklar hakkında yapılan olumsuz değerlendirmeler çocuğun kendisini değersiz, yetersiz görmesine neden olur.
7. Övmek, aynı düşüncede olmak, olumlu değerlendirmeler yapmak: Genel inanç olarak bu durumun çocuğa zarar vereceği hiç düşünülmez. Çocuğun öz imgesine uymayan değerlendirmelerin yapılması çocukta kızgınlık yaratır. Çocuklar bu iletileri anne babanın kendilerini yönlendirme ve isteğini yaptırma girişimi için kurnazlık olarak yorumlarlar. "Siz böyle söyleyince sanki ben daha çok mu çalışacağım?" gibi düşünürler. Övgü ise başkalarının yanında yapılıyorsa çocuğu utandırır. Aşırı övgü sonucunda çocuk buna alışır ve övülmeye gereksinim duymaya başlar.
8. Ad takmak, alay etmek: Çocuğun benlik saygısı üzerinde olumsuz etki yapar.
9. Yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak: Bu durum çocuğun konuşmasını, kendi duygularını ifade etmesini engeller.
10. Soru sormak, sınamak, sorgulamak: Çocuk sorgulanıyor hissine kapıldığında bu durum onda güvensizlik, kuşku oluşturur.
11. Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, şakacı davranmak, konuyu saptırmak: Böyle iletiler yüzünden çocuk anne babasının onunla ilgilenmediğini, duygularına saygı göstermediğini; belki de onu dışladığını, dikkate almadığını düşünür. Çocuklar sorunlarını dile getirdiklerinde çok ciddidir, şaka ve espriyle karşılık vermek onları incitir ve itilmişlik, kenara atılmışlık duygusunu verir.
ANA BABALAR İLETİŞİM ENGELLERİNİ KULLANINCA...
ü "Benim oğlum okulu bırakamaz. Buna izin vermem." EMİR VERME, YÖNLENDİRME
ü "Okulu bırakırsan benden para mara bekleme." UYARMA, GÖZDAĞI VERME
ü "Okumak herkese nasip olmayan ödüllendirici bir deneyimdir." AHLAK DERSİ VERME
ü "Ödevini yapmak için neden bir program yapmıyorsun?" ÖĞÜT VERME, ÇÖZÜM GETİRME
ü "Üniversite mezunu lise mezunundan yüzde elli fazla kazanır." NUTUK ÇEKME, ÖĞRETME
ü "Uzak görüşlü değilsin. Düşüncelerin henüz yeterince olgunlaşmamış." YARGILAMA, ELEŞTİRME, SUÇLAMA
ü "Her zaman gelecek için umut veren iyi bir öğrenci oldun." ÖVME
ü "Hippi gibi konuşuyorsun." AD TAKMA, ALAY ETME
ü "Çaba göstermediğin için okuldan hoşlanmıyorsun." YORUMLAMA, ANALİZ ETME
ü "Eğitimsiz ne yapacaksın? Nasıl geçineceksin?" SINAMA, SORU SORMA, SORGULAMA
ü "Yemekte sorun istemiyorum." KONUYU SAPTIRMA
Bu tür yanıtlar çocuktan gelecek bir sonraki iletişimi engeller; ana-baba çocuk ilişkisi gibi çocuğun benlik saygısını da olumsuz engeller. Çocuklar üzerinde aşağıdaki olumsuz sonuçları oluşturma tehlikesi taşır:
Her anne baba iyi bir iletişimci olmak durumundadır. İletişimin dinlemekle başladığını unutmayalım. Dinlendiğinin, anlaşıldığının farkına varan çocuk duygularını, düşüncelerini, yaşadığı zorlukları ailesiyle paylaşmaya başlayacak, ailesiyle arasında sıcak ilişkiler kurulacaktır.
Adres:
FATİH MAH. 1664 SK. OĞUZHAN KIZ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ BLOK NO 5 BUCAK / BURDUR
Telefon
0 248 325 41 40